Senin de bildiğin gibi tüm canlılar nefes alıyor. Aldıkları nefes çoğunlukla yaşamak için enerjiye dönüşüyor. Nefes alan evler de tıpkı canlılar gibi nefes alıyor. Kendi kendilerine, ısıya ihtiyaç duymaksızın sıcak su üretiyor. Bu evlerin içi kışın sıcacık, yazın serin oluyor. Yeşil bina, ekolojik ev, sürdürülebilir yapı denen bu binalar tam birer çevre dostu!
Ekolojik evler nasıl yapılıyor?
Bu evleri yaparken geçmişte dedelerimizin ninelerimizin kullandığı doğal malzemeleri bilmemiz gerekiyor. Çünkü yıllarca hangi malzemenin hangi iklime uygun olduğunu ya da hangisinin daha sağlam ve güvenilir olduğunu deneyerek bulmuşlar. Ayrıca bilimden de bir o kadar yararlanmak gerekiyor. Mesela bilim bize toprağın derinliklerine indikçe ısının arttığını söylüyor. Biz de toprağın derinlerine borulardan kurduğumuz düzenek ile eve sıcak su gelmesini sağlayabiliyoruz.
Geri dönüşümden elde edilen tüm atık malzemeler; cam, plastik şişe ve hatta kağıtlar bile bu evlerin yapımında kullanılabiliyor.
Tito’nun “şişe”den evi
Arjantin’de yaşayan Tito, yaşamının tam 19 yılını kendi ekolojik evini inşa ederek geçirdi. Çünkü Tito’nun hayalindeki ev dünya üzerindeki hiçbir eve benzemiyordu.
Tito evinin duvarlarını cam şişelerden inşa etti. Çoğunluğunu yol kenarlarından olmak üzere tam altı milyon şişe topladı. Bir kısmını ise arkadaşları onun için biriktirdi.
Işığın dansı duvarlarda!
Bu evin içinde ışıklar güneş doğunca dans etmeye başlıyor ve batana kadar devam ediyor Nasıl mı? Tümü farklı boy ve renkte olan şişelerden gün boyunca farklı ışıklar yansıyor.
Tito’nun alarmı
Tito şişelerin ağız kısımlarını dışarı doğru diziyor ve bu onu selden koruyor. Çünkü evinin yakınında dereler var. Ne zaman derelerin su seviyesi artsa, güney rüzgârları şişelerin içinde ıslık çalıyor. Doğal bir alarm sistemi yani. Islığı duyduğunda bir afetin yaklaştığını anlayıp önlemlerini alabiliyor.
