Palu ailesi ile ifşa olan sadece ailenin suçları mı? – Merve Sabcıoğlu (Sendika63.Org)

Her gün canlı yayında ifşa olan yalnızca Palu ailesinin suçları değil, aynı zamanda bu kadar suçu işleyecek imkanı nasıl buldukları. Gördüğümüze göre onlarca soruşturma, ifade, tutanak, adli tıp raporu neticesinde hiçbir kurum bu insanları durdurmamış, çocukların güvenliğini sağlamamış

Yaklaşık bir hafta önce Müge Anlı ile Tatlı Sert programına konuk olmaya başlayan, kısa süre sonra cinayet, çocuk istismarı, tecavüz, gasp ve dolandırıcılık (üfürükçülük) gibi pek çok suça bulaştıkları ortaya çıkan Palu ailesi bir anda ülkede en çok konuşulan olaylardan oldu.

Palu ailesinin karmaşık ilişkilerinden ve programda olanlardan tümüyle bahsetmeyeceğim. Kabaca özetlemek gerekirse; Palu ailesi kızları/kızkardeşleri Meryem’in 10 yıl önce kaybolduğunu, Meryem’in kızı Melike’nin ise 9 yıl önce 6 yaşındayken kaçırıldığını söyleyerek programa çıktı. Müge Anlı’nın aktarımlarına göre aile üyeleri; 2011 yılındaki emniyet ifadelerinde Meryem ve Melike’nin ailenin damadı Tuncer Ustael tarafından öldürüldüğünü söylemişler. Ancak daha sonra tehdit edildikleri için yalan ifade verdiklerini aslında Meryem ve Melike’ye ne olduğunu bilmediklerini iddia etmişler. Palu ailesi ve katil olduğu iddia edilen damat Tuncer Ustael’in ailesi tüm bu olaylar olurken birlikte yaşıyorlarmış. Avukatlarının tavsiyesi üzerine programa çıkan ailenin amacı muhtemelen herkesi 2011’deki ifadelerinin yalan olduğuna inandırmak ve kendilerini aklamak.

Palu ailesi hakkındaki iddiaları gerçekten kanıtlanmadan doğru kabul edemeyiz elbette ancak aile üyelerinin iddialara mantık dışı yanıtlar verdiklerine de şahit olduk. Müge Anlı ailenin tüm üyelerinin farklı zamanlarda farklı olaylar nedeniyle polise ve savcıya verdikleri ifadeleri, olaylarla ilgili adli tıp raporlarını, polis tutanaklarını vb. belgeleri program süresince sık sık okudu. 9 yıl önce öldürüldüğü düşünülen Melike’nin erkek kardeşi Recep de programa konuk olarak Palu ailesinin elinden nasıl kaçtığını anlattı.

Kendi anlatımına göre Recep, işkence gördüğü için evden üç kez kaçmış. İki defasında polis Recep’i ailesine geri vermiş. Recep de bunu anlatırken “Anlamadım niye verdiklerini” diyor. Recep, 8 yaşındayken üçüncü kez ailesinin elinden kaçtığında kızkardeşi Melike’yi de yanına almak istemiş ancak yukarı çekmeye gücü yetmediği için Melike’yi bırakıp gitmek zorunda kalmış. Ailesi tarafından odada kitli tutulan, istismar edilen ve aç bırakılan Recep karakola varamadan açlıktan bayılmış, kendine geldiğinde polislerin yanındaymış. Bu kez Recep, aileden alınarak yetiştirme yurduna gönderilmiş. Ancak anladığımız kadarıyla Recep’in kız kardeşi Melike ve onlarla aynı evde yaşayan Tuncer Ustael’in iki çocuğunun güvenliği için hiçbir işlem yapılmamış.

Peki, evdeki diğer üç çocuğa ne olmuş? Çocuklardan biri 4 yaşındayken, annesi Emine Ustael’in gözetiminde bulunduğu sırada Eyüpsultan’da kaybolmuş ve 20-30 dakika içinde ailesi tarafından polis karakolunda bulunmuş. Ancak çocuğun sağlık durumunun iyi olmadığı fark edilmiş ve çocuk polis eşliğinde hastaneye gönderilmiş. Müge Anlı’nın açıkladığı rapora göre muayene sırasında çocuğun kalçasının içinde iğne olduğu anlaşılmış.

Aile hâlâ çocuklarının Eyüpsultan’da kaçırıldığını, kaçıranların iğne yaptığını iddia ediyor ancak rapora göre iğne çocuğun kaybolmasından önce batırılmış, birkaç gündür çocuğun kalçasındaymış. Sonra her ne olduysa çocuk ailesinde kalmaya devam etmiş. Bu olaydan yıllar sonra bir psikoloğun çabasıyla Ustael ailesinin iki çocuğu da aileden alınıp yetiştirme yurduna gönderilmiş. Psikolog ise daha sonra Tuncer Ustael’in saldırısına uğramış.

Aile ile birlikte yaşayan diğer çocuk Melike’nin akıbeti ise tam olarak belli değil ancak Palu Ailesi’nin 2011 yılında verdiği ifadeye göre çocuk cin çıkarma ayini sırasında öldürülmüş. Tuncer Ustael, kızın içine cin girdiğini söyleyerek önce ispirto ardından sirke içirmiş ve karnına vurarak sözde cin çıkarmaya çalışmış. Melike, bu nedenle ölmüş.

Sorgular, soruşturmalar

Programda emniyet, savcılık gibi hiçbir kuruma yönelik herhangi bir eleştiri yöneltilmesine izin vermeyen ve her fırsatta polislere, savcılara teşekkür eden Müge Anlı bile bu olaylara, raporlara rağmen çocukların nasıl olup da koruma altına alınmadığını (birkaç cümle de olsa) sorguluyor.

Biz de sorguluyoruz:

Recep neden iki kez ailesine geri verildi? Recep’in güvende olmadığını kabul edip aileden alan kurumlar, yetkililer evdeki diğer çocukların güvenliğinden hiç mi kuşku duymadı? Kardeşi Melike’yi kim bıraktı bu tecavüzcülerin, işkencecilerin eline? Kimler göz yumdu öldürülmesine? Günlerdir kalçasında iğneyle dolaştığı tespit edilen bir çocuk nasıl sorgusuz sualsiz ailesine geri verildi? Öyle ya da böyle devlet bu insanların elinden üç çocuk almış, hepsinin cinsel istismara ve işkenceye maruz kaldıkları belgelenmiş. Neden çocuklardan sorumlu Palu ve Ustael ailelerinden hiç kimse bunca yıldır, hâlâ tutuklanmadı? Meryem ve Melike’ye ne olduğu bunca senedir neden çözülemedi? Nasıl bu olayların çözümü bir televizyon programına bırakılabiliyor ve bir şova dönüştürülebiliyor? Kim bilir, aile içi istismara maruz kaldığı tespit edildiği halde güvenliği sağlanmayan kaç çocuk daha vardır bu ülkede?

Palu ailesinin suçları magazin malzemesi haline getirildi. Öyle ki herkes dizi izler gibi ailenin yalanlarının ortaya çıkışını, öne sürülen iddiaları, yanıtları izliyor. Halbuki her gün canlı yayında ifşa olan yalnızca Palu ailesinin suçları değil, aynı zamanda bu kadar suçu işleyecek imkanı nasıl buldukları. Gördüğümüze göre onlarca soruşturma, ifade, tutanak, adli tıp raporu neticesinde hiçbir kurum bu insanları durdurmamış, çocukların güvenliğini sağlamamış. Bir çocuk canını kurtarmak için tam üç kez kaçmak zorunda kalmış! Artık öyle emin olmuşlar ki paçayı sıyıracaklarından, bir televizyon programına çıkıp daha önce cesedini gömdüklerini söyledikleri Meryem ve Melike’yi aramaya bile cüret edebiliyorlar. Madem istesek de istemesek de bu aile bir şekilde hayatımıza girdi, magazinsel detayları bir kenara bırakıp bunları konuşmalıyız belki.

Böyle bir soruşturmanın(!) Müge Anlı tarafından canlı yayında yapılması üzerine söylenecek çok şey var ancak yazının konusu bu değil. Yine de bir ailenin televizyona çıkıp rastgele insanlara dayanaksız, açıklamasız, akıldışı suçlamalar yöneltmesine nasıl izin verildiğini sormadan edemiyor insan. Palu ailesinin suçladığı tüm bu insanlar kamuoyu baskısıyla açıklama yapmaya mecbur bırakılıyor. Ailenin elinden kaçmayı başaran, üniversiteye giden ve kendine bir hayat kuran Recep bile hakkındaki iddiaları yalanlamak için yıllar sonra Palu ailesiyle yüz yüze gelmek zorunda kalıyor, kimliği ve geçmişi ifşa oluyor.

Müge Anlı ile Tatlı Sert ve benzeri programlarda her gün olduğu gibi…


Kaynak: Sendika63.Org

Exit mobile version